Atina’daki Çin Büyükelçiliği’nden gelen sert kamuoyu tepkisi, Washington ile Pekin arasında Yunanistan’ın önemli altyapı tesisleri konusunda yoğunlaşan stratejik rekabeti gözler önüne serdi ve Pire Limanı anlaşmazlığın merkezinde yer aldı. Bu tepki, ABD Büyükelçisi Kimberly Gilfoyle’un Çin’in bölgedeki nüfuzunu azaltmak için limanın satılması yönündeki çağrısının ardından geldi.

Gilfoyle’un 13 Kasım’daki bir televizyon röportajında ​​yaptığı açıklamalar ve Çin Büyükelçiliği’nin Salı günkü açıklaması, iki güç arasında sıkışmış ülkelerde yaşanan daha geniş kapsamlı ABD-Çin rekabetini yansıtıyor. Atina, hem Yunan-Amerikan ilişkilerinin stratejik niteliğini hem de 2008’de verilen ve 2016’da genişletilen Pire Liman İdaresi imtiyazı da dahil olmak üzere mevcut anlaşmalara olan bağlılığını vurgulayarak mesafeyi korumaya çalıştı.

Gilfoyle, röportajında, birçok kişinin Amerikan altyapısının Yunanistan’a gelmesini istemesinin bölgeyi desteklemek, belki de diğer liman ve bölgelerin performansını iyileştirmek ve Çin’in Pire limanındaki etkisini dengelemek için önemli olduğunu söyledi. Satış sırasında “başka teklif veren olmadığını” ve durumu “talihsiz” olarak nitelendirmesine rağmen, “bu durumu aşmanın, bir çözüm bulmanın yolları bulunabileceğine” inandığını da sözlerine ekledi.

Çin Büyükelçiliği, Gilfoyle’un açıklamalarını sert bir dille eleştirerek, bunları “yanlış ifadeler” olarak nitelendirdi ve Gilfoyle’u “Çin şirketlerinin Pire limanına yaptığı yatırım ve operasyonlara karşı asılsız saldırılar düzenlemekle” suçladı. Açıklamada, “normal Çin-Yunan ticari işbirliğine yönelik kötü niyetli bir iftira ve Yunanistan’ın içişlerine ciddi bir müdahale” olduğu ve “Soğuk Savaş zihniyeti ve hegemonik mantık” olduğu belirtildi.

Çin, Yunanistan’ın borç krizi sırasında “yardım eli uzattığını” ve Pire’nin Avrupa ve Akdeniz’in önde gelen limanlarından biri haline gelerek binlerce kişiye istihdam sağladığını belirtti. Büyükelçilik, limanın “sonsuza dek Yunan halkına ait olduğunu” ve “jeopolitik çatışmaların kurbanı olmaması gerektiğini” belirtti.

Atina, konuya ilişkin yeni bir açıklama yapmazken, Dışişleri Bakanlığı’nın 18 Kasım’da yaptığı ve Yunanistan’ın “geçmişte imzalanan anlaşmalara saygı duyduğunu” belirten açıklamasına atıfta bulundu.