Sürülerini yıkıcı çiçek hastalığı salgınından korumak isteyen Yunan hayvan çiftçileri, Türk aşıları için karaborsaya yöneliyor. Bu durum, hayvan sağlığı ve ülkenin karlı beyaz peynir ihracatı konusunda endişelere yol açıyor.
Ekim ayında, Evros’taki Kipi gümrük görevlileri, Dollvet tarafından üretilen 1.200 doz Türk Poxdoll aşısını kaçırmaya çalışan 60 yaşında bir Trakyalıyı yakaladı. Strafor kutulara gizlenmiş, etrafı buz torbalarıyla çevrili bu sevkiyat, Yunanistan’da bugüne kadar doğrulanmış tek yasadışı aşı kaçakçılığı vakasıydı.
Salgının en çok etkilediği Teselya bölgesinden bir veteriner, Kathimerini’ye, “Çiftçiler çaresiz durumda,” dedi. “‘Ürdün’ aşısını istiyorlar ve olumsuz yanıt alınca, hayvanlara zarar verdiğini bilmelerine rağmen ‘Türk’ aşısını istiyorlar.”
Yurt dışından doz başına 0,50 avroya satın alınan kaçak aşılar, çiftçilere tanesi 6-7 avroya satılıyor. Teselya ve Trakya’daki çiftçiler, iddiaya göre bir veteriner ve bir hayvancılık komisyoncusu olan iki aracının Eylül ortasından bu yana sipariş topladığını bildiriyor.
Uzmanlar, yetkisiz aşılarla yapılan kitlesel aşılamanın, Yunanistan’ın çiçek hastalığı salgını olan bir ülke olarak sınıflandırılmasına ve süt ve beyaz peynir ihracatında kısıtlamalara yol açabileceği konusunda uyarıyor. Tarım Bakanı Kostas Tsiaras, “Feta ihracatının düşürüldüğünü düşünün” dedi.
Avrupa Komisyonu Ürdün Jovivac aşısının stoklarını elinde tutarken, yetkililer, aşının Yunan çiftliklerini etkileyen virüs türünden farklı bir türü hedef aldığını belirtiyor. Türkiye’den gelen Poxdoll aşısının Yunanistan’da kullanımı henüz onaylanmadı.
Veterinerlik Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Katerina Marinou, aşılanmış hayvanları doğal enfeksiyonlu hayvanlardan ayırt edecek bir serolojik yöntemin bulunmadığını, bu durumun hastalık izleme çalışmalarını zorlaştırdığını söyledi.
Kriz Yunanistan’ın ötesine uzanıyor. Hükümetlerinin toplu aşılamayı reddetmesine rağmen Bulgar çiftçiler de Türk aşı seçeneklerini araştırıyor.





