Saros Körfezi bölgesinin mahkeme kararı nedeniyle ekilmesi gerekiyor

Saros Körfezi bölgesinin mahkeme kararı nedeniyle ekilmesi gerekiyor

Yerel çevre birliği, Kuzeybatı Edirne ilinin Keşan ilçesinde Saros Körfezi kıyısında yer alan alanlar, orada faaliyet gösteren taş ve kireç taşı ocaklarına karşı verilen bir mahkemenin ardından ağaçlar ve yeşilliklerle dikilmesi gerektiğini belirtti.

“Taş ocaklarındaki faaliyetler derhal durdurulmalı. Taş ocağı sahipleri, yıktıkları alanların yeşillendirilmesine ve orjinal görünümünü geri getirmeye başlamalı “dedi. Saros Körfezi Mecidiye Turizm ve Çevre ve Kültür Eseri Sahiplerinin Korunması Derneğinin avukatı Bülent Kaçar, 1 Mart’ta yaptığı açıklamada,

Kaçar, “Devlet bu işyerlerine karşı kendisini hissettirmeli ve ağaçlandırma ve restorasyon yasal düzenlemelere uygun yapılmazsa yaptırım uygulamalıdır” dedi.

Edirne’deki idari mahkeme, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bölgede maden çıkmasına izin vermesine yönelik bir karara karşı dernek ve bazı yerel köylülerin itirazını takiben “bir çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporunun gerekli olduğunu” belirten bir karar aldı. Söz konusu mekanlardaki bu gibi faaliyetler için Kaçar’ın bildirisine göre.

‘Toprak ve su hayati önem taşır’

Saros Körfezi, kıyıları ve çevresi, 2006 yılında Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi olarak belirlenmiştir.

2010 yılında körfez Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Yönetmelik, körfezin kendisinin balık, deniz bitkileri ve sünger çeşitliliği nedeniyle birçok deniz biyolojisi uzmanını ve dalıcıyı cezbetmesi gerçeğini yansıtıyordu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Saros Körfezi’ndeki ve çevresindeki doğal ve kültürel varlıkları tanıyan bu düzenlemelere rağmen, mermer sahiplerinin Mart 2017’den itibaren ÇED raporu almadan faaliyet göstermesine izin verdiler.

O zamandan bu yana, sahilden sadece 500 metre uzakta birkaç ocak bulunmaktadır.

“Trakya bölgesi üç yanında denizle çevrili ve ormanlarla kaplıdır. Üç dağlı ve son derece verimli topraklara sahip bir bölgedir. Bu anlamda, yeryüzündeki kaynaklar yeraltı kaynaklarıdan çok daha değerlidir. Bu yeraltı kaynaklarını Strandzha, Koru ve Ganous Dağları ile ya da Saros Körfezi, Uçmakdere [Avdimio] mahalle, Dupnisa Mağarası ya da İğneada Milli Parkı ile değiştiremeyiz … Toprak ve su hayvanlar için değil, mayınlar, “Dedi Kaçar.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Sponsorlu Bağlantılar
  • ÇOK OKUNAN
  • YORUM