Avrupa’nın Benjamin Netanyahu hükümetine yönelik artan öfkesine rağmen, Yunanistan, ortak güvenlik çıkarlarını gerekçe göstererek İsrail ile stratejik uyumunu sürdürecektir. 2009’dan beri tüm Yunan yönetimleri tarafından sürdürülen bu uzun vadeli politika, İsrail’in Türkiye’ye karşı bölgesel denge unsuru olması ve Washington’daki nüfuzundan kaynaklanmaktadır.
Atina, İsrail’in Gazze’ye insani yardım yapmasına izin vermesi çağrısında bulunurken ve BM’nin Filistinlilerin haklarına ilişkin çağrılarını desteklerken, Almanya ile diplomatik olarak aynı çizgide kalmaya devam ediyor ve Filistin devletinin tanınmasının yalnızca son adım olduğunu savunuyor.
Yunanistan’da, özellikle Siros ve Rodos’ta İsrailli turistlere yönelik taciz haberleri artıyor ve bu durum sonbahar rezervasyonlarında hafif bir düşüşe neden oluyor. İsrail Büyükelçisi Noam Katz, Atina Belediye Başkanı Haris Dukas’ı antisemitik grafitileri temizlemediği için eleştirerek, bazı sloganların eyleme teşvik olduğunu söyledi.
Endişelere rağmen Katz, Yunan yetkililerin dengeli eylemlerini kabul etti ve turistlerin farklı bir kimliğe sahip olduğunu ve İsrail devletini temsil etmediklerini vurguladı. Onları damgalamanın yanlış olduğunu söyledi.